Öğretmenlerin Gelecekleri

Evet, bunda 5 sene evvel öğretmenlik harika bir meslek olarak görülüyordu. Bir kişi öğretmenim dediği zaman, herkes saygı duyuordu, devlet dahil. Devlette öğretmen olanlara tüm kapılar açılıyor, tüm uygulamalar öğretmenler için kişiselleştiriliyordu. Örneğin; öğretmen kartı, öretmen indirimi, öğretmen evi vs. Şimdi ise öğretmenler gelecek kaygısı duymaya başladı. Öğretmen atamaları için siteye girince bile " KPSSP10 Puanınız seçmiş olduğunuz alan için belirlenen taban puanın altında!" yazısı bile öğretmenlere karşı yaptıkları büyük bir ayıp. Sözleşmeli öğretmenlik, ücretli öğretmenlik ile öğretmenliği ticarete döken yöneticiler bundan bir gram rahatsızlık duymuyor.


Bununla ilgili Sicakgundem.com'un bir haberi;
Öğretmenler gelecekten kaygılı ve umutsuz!
Türkiye`nin dört bir yanında dört ya da beş yıllık lisans eğitimlerini tamamlayıp öğretmen olmaya hak kazanan gençler devletin kadro açmaması sebebiyle bekleyen öğretmen yığınına ekleniyor.

Açılacak kadrolara atanmayı bekleyen 180 bin öğretmenin olduğu tahmin edilirken; yeni açılan üniversite kontenjanlarıyla öğretmenlik okuyan üniversite öğrenci sayısının artması bu kalabalığı yakın gelecekte daha da fazla arttıracağa benziyor.

Açılan kadro sayıları komik

Sadece geçtiğimiz ara dönemde açılan kadro sayısı 4478 iken bu kadrolara müracaat eden öğretmen sayısı 45 bini buldu. 687 kontenjanı bulunan sınıf öğretmenliğine 18 bin aday başvurdu.

Bu acı tablo öğretmenlerimizin geleceğe ait inançlarını yok ederken; Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen açığını ucuza kapatmak amacıyla kadrolu öğretmen yerine ücretli öğretmenlik formülü üzerinde duruyor. Bir dönem yaygın olarak kullanılan sözleşmeli öğretmenlik siteminin MEB`e pahalı gelmesi asgari ücreti bile bulmayan maaşlarla çalıştırılan ücretli öğretmen formülüne itti.

Ücretli Öğretmenlik

1) Ücretli öğretmenler okul içi ve dışı nöbetlerinden muaftırlar.

2) Ücretli öğretmenlere sınıf öğretmenliği görevi verilemez

3) Ücretli öğretmenler kesinlikle kulüp adı verilen çalışmalarda görev almaz

4) Ücretli öğretmenler asla belirli gün ve haftalar konularında görev alamazlar

5) En yakın olan Cumhuriyet bayramında pazar olması dolayısıyla görev almak zorunda değillerdir. Çağırılması bile gülünçtür çünkü 657 ye tabi olmadıkları için devlet memuru statüsünde değillerdir. Sivil olarak da görev alamazlar.

6) Lisede bulunan ücretli öğretmenler 24 saatten fazla derse giremezler.

7) Ücretli öğretmenler en aşağı lisans düzeyinde olmak zorundadır. Lisans öncesi olamazlar.

Ücretli Öğretmen Sayısı Kadroluyu Solladı!

Bilindiği üzere birçok okulda ücretli öğretmen çalıştırılıyor. Hatta bazı okullarda ücretli öğretmen sayısı kadrolu öğretmen sayısını geçmiş durumda.

İçler acısı tabloya örnek vermek gerekirse; İzmir Karabağlar Uluğbey İlköğretim Okulunda 60 öğretmenden 40`ı ücretli 20`si kadrolu durumda.

Yani ücretli öğretmenler kadrolu öğretmenler gibi asli işleri yapmadıklarından tüm okulun yükü azınlıkta olan öğretmenlere düşmekte bu da öğretmenlerin verimini oldukça olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca ücretli öğretmenlerin verimi de zaman zaman tartışılır duruma getirilmektedir.

Öğretmenlik mesleğini icra etmek için devlet kapısında bekleyen kalabalık daha çok bekleyecek gibi dursun; yakın gelecekte daha fazla kadro açılmayacağa benziyor.

KPSS eziyete dönüştürüldü

Devlet kendi okullarından mezun öğretmenlerin öğretmenliğine güvenmediğinden KPSS`ye girip belli bir puan alımını da zorunlu kılınca; KPSS devlet için ciddi bir gelir kaynağı haline geldi.

KPSS soru sisteminde bu sene habersiz yapılan değişiklik tüm adayları olumsuz etkilerken bazı branşlarda başarılı olan öğretmen sayısı açılan kadrodan daha az çıktı.

Medyada ÖSS, OKS gibi sınavlar sürekli haberlerle duyurulurken KPSS`de yaşanan skandalın hiçbir şekilde haberlere konu olmaması da tartışılacak başka bir konu.

Öğretmen Görüşleri

Lütfi Özel (Dokuz Eylül Üniversitesi 2008 mezunu):

Ücretli öğretmenlik, öğretmenleri köle gibi kullanmaktan başka bir şey değil. Kendi öğretmenine değer vermeyen ülkeden ne beklenebilir ki... Ücretli öğretmenliğin tek sebebi daha az ücret ödemek. Buna razı olacak çok öğretmen var. İhtiyaç çok alım az olunca devlet öğretmenlerini kullanıyor.

Necdet Kavdır (Dokuz Eylül Üniversitesi 2008 Mezunu):

Üniversitelerdeki öğretmenlik kontenjanları azaltılsın. Mezun çok kadro az. Mevcut mezunlar özel sektörde de değerlendirilemiyor. Dersanelerde kanayan bir başka yara.

( Sicakgundem.com)