Düzeltme: "Öğretmenlere Tehdit"

Daha önceden "Öğretmenlere Tehdit" başlığı altında verdiğim haber ile ilgili olarak, dershane öğretmenlerinden biri bana ulaşarak; yapılanların yargı sürecinde olduğundan bazı düzeltmeler yapmamı istemiştir. Kendisine ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum. Kendilerinin hazırlamış olduğu mektuba yer veriyorum.

Bizler Bakırköy Sümer Dershanesi öğretmenleri olarak,
22 Kasım Cumartesi günü maaşlarımızın yaklaşık 2 aydır ödenmemesi sebebiyle iş bıraktık ve derslere tüm gün girmedik. Derslere devam edebilmemiz için işverenden talebimiz maaşlarımızın ödenmesi ve işe başlarken birçoğumuza teminat ad altında imzalatılmış olan 9-0 aylık maaşlarımız tutarındaki tarihsiz senetlerimizi geri almaktı. Ertesi gün Yurtsever Cephe İşçi Birliği avukatlarının bize verdiği hukuki destekle işverenle yapmış olduğumuz anlaşmaya göre kendi senetlerimizi geri alırken iki maaşımız karşılığında işverenden ikişer senet aldık ve karşılıklı olarak iş sözleşmemizi feshettik. Ancak ikinci senedimizin dahi ödenme tarihi gelmiş olmasına rağmen işveren Bahadır Sümer çeşitli bahanelerle bize hiçbir ödeme yapmamıştır. Zaten işveren Bahadır Sümer’in dershane çalışanlarının maaşını ödememesi bir ik değildir, önceki dönemlerde Sümer Dershanesi’nde çalışmış olan öÄ! Ÿretmenler halen maaşlarını alabilmek için dershaneye gidip gelmekteler.

Dershanedeki olumsuzluklar maaşlarımızın ödenmemesinden ibaret değildi; dersimiz saat kaçta başlarsa başlasın 8.30 mesai saatimiz kabul ediliyordu ve geç kaldığımız dakika başı maaş kesintisine uğruyorduk. Özellikle hafta sonları 9-10 saat ders verdiğimiz oluyordu. Bir öğretmen üç öğretmen görevini üstleniyordu. Örneğin fen bilgisi öğretmeni kendi dersleriyle beraber ÖSS kimya ve biyoloji derslerine de giriyordu. Aynı zamanda yayıncılık da yapan dershane bizden soru hazırlamamızı ve kitap yazmamızı da istiyordu; hatta bunları tamamlamadığımız takdirde maaş kesintileriyle tehdit edildik ve kimi arkadaşlarımız maaş kesintisine de uğradı. Zaten sigortasız ve çok düşük maaşlarla çalıştırılıyorduk, kesintiyle beraber maaşlarımız neredeyse sıfırlanıyordu. Maaşlarımızın bir türlü ödenmemesine tepki verdiğimizde hakarete de uğruyorduk ve birçok kez yalanlarla karşılaşıyorduk. En fazla 50 öğrenc! isi bulunan dershanenin varlığını, çalışanlarının maaşlarını ödememeyi kendisine düstur edinerek sürdürdüğünü düşünüyoruz.

Bu koşulların yalnızca bizim çalıştığımız dershaneye özgü bir durum olmadığını biliyoruz. Birçok dershane öğretmeni çok ağır koşullarda, bir haftada 60-70 saat derse girerek çalıştırılıyor ve hatta kimi öğretmenlere de işe başlarken boş senetler ve istifa dilekçeleri de imzalatılıyor. Dershane patronlarının bu denli rahat davranmalarının temel sebeplerinden birinin işsiz öğretmenler ordusu olduğunu biliyoruz. Her yıl KPSS’ye giren öğretmen sayısı 200 binin üzerindeyken (MEB Personel Müdürü’nün de geçtiğimiz aylarda kendi yaptığı açıklamaya göre 140 bin öğretmen açığına rağmen) yalnızca 20 bin öğretmen atanıyor. Geriye kalan öğretmenler de dershanelerde köle şartlarında çalışmaya razı geliyor.

Biz Sümer Dershanesi öğretmenleri olarak eğitim gibi geleceğimizi belirleyen bir alanın böylesine ticarileştirilmesine ve geleceğimizi yetiştiren öğretmenlerin insanlık dışı koşullarda çalıştırılmasını kabul etmiyoruz. Halen Sümer Dershanesi’nde ve birçok dershanede öğretmenler senetlerle çalıştırılıyor. Biz bu utanca razı değiliz. Dershane öğretmenleri insanca çalışma koşullarına sahip olana değin vazgeçmeyeceğimizi ve beraberlikten gelen gücümüzü kullanacağımızı ilan ediyoruz.
Bu çağrımız tüm kamuoyuna ve özellikle dershane öğrenci ve velileriyle beraber dershane öğretmenlerinedir.
27 Aralık Cumartesi günü Sümer Dershanesi önündeki basın açıklamasına tüm basın-yayın kuruluşları davetlidir.